Güneş Sisteminin Gizemli Dokuzuncu Gezegeni

Güneş Sistemi’nin Gizemli Dokuzuncu Gezegeni: Keşif Umutları ve Yeni Gelişmeler

Neptün’ün ötesinde gizlenen ve Güneş Sistemi’ndeki yörüngelere yerçekimsel etkiler uygulayan Dokuzuncu Gezegen, 2025’te faaliyete geçecek Vera C. Rubin Gözlemevi ile keşfedilebilir. Bu heyecan verici gelişme, bilim dünyasının yıllardı aradığı bu dev gezegeni bulmamızı sağlayabilir.

Tarih: 25.10.2024

Kaynak: livescience

Güneş Sistemi’nin uzak bölgelerinde, devasa, buzla kaplı ve henüz keşfedilmemiş olan “Dokuzuncu Gezegen”in varlığı hakkında yeni gelişmeler yaşanıyor. Güneş’ten o kadar uzak olduğu düşünülüyor ki bu gezegenin üzerinde Güneş, bir yıldız gibi küçük görünebilir. Gezegenin varlığına dair ilk ipuçları, 2004’te Sedna’nın olağandışı yörüngesinin tespit edilmesiyle ortaya çıktı. 2014 yılında da astronomlar Kupier Belt üzerinde 2012 VP113 ismini verdikleri Sedna’nın yörüngesine benzeyen bir isim buldular. Caltech Üniversitesi’nden Brown ve takım arkadaşı Konstantin Batygin bu iki ismin benzer düzensizlikleri paylaşmaları akıllarına bunun sebebinin bir gezegen olup olmayacağını getirdi.

Bu teori, Caltech gökbilimcilerinden Mike Brown ve Konstantin Batygin’in 2016’da ortaya attıkları “Dokuzuncu Gezegen Hipotezi” ile daha da güçlendi. Sedna ve benzer başka trans-Neptünyen nesnelerin (TNO) ortak yörünge düzensizlikleri, bilinmeyen bir gezegenin yerçekimsel etkisine işaret ediyordu. Brown buldukları bu bulguları şöyle değerlendiriyor: “Başta orada bir gezegen olduğunu söyleyemedik çünkü orada bir gezegen olmasının çok absürt olduğunu düşündük. Ama keşfettiğimiz olayı birçok farklı şekilde açıklamaya çalıştık ama hiçbir teori mantıklı gelmedi.” Bilim insanları, bu nesnelerin aynı yörünge sapmalarını tesadüfi olarak paylaşma ihtimalinin %2 gibi düşük bir oran olduğunu belirtti. Bu yüzden Brown ve takım arkadaşları Dokuzuncu Gezegen varlığının daha olası olduğunu düşünüyorlar. Gezegenin, Dünya’nın kütlesinin yaklaşık 5 ila 10 katı büyüklüğünde ve Neptün gibi gaz ya da buzdan oluşmuş olabileceği tahmin ediliyor.

Ancak, bu gezegenin Güneş’ten ortalama 500 astronomik birim uzaklıkta, çok uzak ve ışığının son derece zayıf olması nedeniyle doğrudan gözlemlenmesi şu ana kadar mümkün olamadı. 2025’te faaliyete geçecek olan Vera C. Rubin Gözlemevi ile bu gizemli gezegenin keşfedilmesi planlanıyor. Bu teleskop, gökyüzünü daha önce hiç olmadığı kadar detaylı tarayacak ve gezegenin varlığını kanıtlayabilecek veriler sunacak.

Bazı bilim insanları, Dokuzuncu Gezegen’in gerçekten var olduğuna dair iyimser. Yine de bu teoriyi desteklemeyenler de var ve bu nesnelerin anormal yörüngelerinin başka sebeplerle, örneğin bir kara delik ya da görünmeyen büyük bir gaz diskiyle açıklanabileceğini düşünüyorlar. Yeni gözlemler, bu teoriyi doğrulayarak gezegenin keşfiyle Güneş Sistemi’nin sınırları hakkındaki bilgimizi genişletebilir.