Arecibo: Evrende Yankılanan Şifre

Arecibo: Evrende Yankılanan Şifre

Bir gün Dünya yok olacak. Belki milyarlarca yıl sonra, belki de beklenmedik bir şekilde, ansızın. Medeniyetimiz, gökdelenlerimiz, dillerimiz ve sanatımız… Hepsi, yıldızların arasındaki devinimde kaybolup gidecek. Fakat insanlık, yalnızca var olmakla yetinen bir tür olmadı. Kendi hikâyesini anlatmak, sesini duyurmak istedi. Evrende yalnız olup olmadığımızı bilmiyoruz, ama bir çağrı bırakmanın, bir iz bırakmanın bizim doğamızda olduğuna inanıyoruz.
Ve bir gün, insanlık evrene bir mesaj gönderdi. Bu bir mektup, bir haykırış ya da zamanın derinliklerine bırakılmış bir imza gibi düşünülebilir. Arecibo Mesajı, 16 Kasım 1974’te Porto Riko’daki Arecibo Radyo Teleskobu’ndan uzaya doğru gönderildi. Hedefi, Herkül Takımyıldızı’nda yer alan M13 Küresel Yıldız Kümesi idi. Yaklaşık 300.000 yıldız barındıran bu büyük kozmik yapı, mesajın gönderildiği anda gözlemsel olarak en uygun hedef olarak seçilmişti.
Ancak bu, sıradan bir çağrı değildi. Mesaj, ikili kod (binary) olarak yazılmıştı. Yani, 1 ve 0’ların belirli bir düzenle dizildiği bir metin gibiydi. Uzaylı bir zeka tarafından anlaşılabileceği varsayılarak oluşturulan bu mesaj, insanlığın kendini ve evreni nasıl gördüğünü anlatan bir dizi bilgi içeriyordu:


Sayılar: Matematiğin evrensel bir dil olduğu düşünüldüğünden, 1’den 10’a kadar olan rakamlar ile başlıyordu.
Atomlar: Yaşam için en önemli olan elementlerin atom numaraları; hidrojen, karbon, azot, oksijen ve fosfor.
DNA: Genetik kodumuzun temelini oluşturan şeker ve bazların formülleri.
İnsan Şekli: Ortalama fiziksel boyutlarımız ve mesajın gönderildiği tarihteki dünya nüfusu.
Güneş Sistemi: Gezegenlerin konumları ve hangi gezegenden mesajın gönderildiğini gösteren bir çizim.
Arecibo Radyo Teleskobu: Bu mesajın kaynağını gösteren grafik ve boyut bilgisi.

Bu mesaj, 25.100 ışık yılı uzaklıktaki M13 küresel yıldız kümesine doğru yol aldı. Ancak, mesajın bu kümeye ulaşması 25 bin yıl sürecek. Ve eğer bir yanıt gelecekse, bunun için bir 25 bin yıl daha geçmesi gerekecek. 50 bin yıl… İnsanlığın tüm tarihi bile bu kadar uzun değilken, bu mesajı gönderenlerin torunlarının torunları bile bu çağrının cevabını almayı bekleyemeyecek.

Arecibo Gözlemevi, hava fotoğrafı, 2012


Peki ya birileri onu alırsa? Çözerse? Bizim kim olduğumuzu, nereden geldiğimizi merak ederse?
İnsanlık, bu mesajı bilinmeyen bir varlıktan cevap almak için mi gönderdi? Hayır. Bu bir deneydi, evrenle kurulan sembolik bir iletişimdi. Radyo dalgalarının ne kadar güçlü olduğunu göstermek için bir kutlamaydı belki. Ama belki de bundan çok daha fazlasıydı… Belki bu, insanlığın kendine dair bir yankısıydı.


Bir yanıt gelecek mi bilmiyoruz. Arecibo mesajı, belki de yıldızlar arasında kaybolup gidecek, belki de hiç kimse tarafından duyulmayacak. Ama önemli olan bir yanıt almak mıydı? Yoksa iz bırakmak mı?
Biz, sessiz bir evrene bir çağrı bıraktık. Evrende yankılanan bir şifre, yıldızların arasına kazınmış bir anı…
Yaşadık diyebilmek için...

Erdem AYTEKİN – © Bilim Kubbesi 2025